Balak ve Balam

Çölde Sayım 22-24

İsrailliler Moav denilen bir memlekette durup dinlenmeye kaldılar. Moavlılar İbrahim’in kardeşinin oğlu Lut’un soyundan gelen insanlardı. Moavlıların kralı Balak’tı. Moavlılar etraftaki memleketleri İsrailliler yendiklerini biliyordu ve bu yüzden çok korktular.

Kral Balak zor çözülecek bu işi çözmek için güçlü bir peygamberi çağırdı. Peygamberin adı Balam’dı. Kral Balak adamlarını Balam’a gönderdi. Kral Balak Balam’dan istedi şey: İsraillilere karşı bela okusun. Ama Allah Balam’a şöyle dedi, “İsrailliler benim seçtiğim halkımdır. Onlara bela okumayacaksın!” Bunun için Balam Kral Balak’a şöyle dedi, “Bol bol altınla gümüş bana versen bile Rab’bimin buyruğundan başka hiçbir şey yapamam.”

İki kere kral adamlarını gönderdi. Kral Balak’ın adamları Balam’ın evinde geceledi. İkinci ziyaretteki gecede Rab Balam’a izin verdi Kral Balak’ın adamlarıyla gitsin.

Ertesi Sabah Balam eşeğine binip kralın adamlarıyla yola çıktı. Rab’bin meleği engel olmak için Balamın gittiği yolun ortasına dikildi. Eşek ateş yalın kılıcını yolda durmakta olan Rab’bin meleğini görünce, yoldan sapıp tarlaya girdi. Balam yola döndürmek için eşeği dövdü. Gene melek yola durup engel oldu. Eşek gene yoldan saparak Balam’ı korudu. Ve gene Balam eşeğini dövdü.

Melek daha ilerde yolun sağa sola dönüşü olmayan dar bir yerde durdu. Eşek oturdu. Balam çok öfkelenip sopasıyla eşeğini dövdü. Bunun üzerinde Rab eşeği konuşturdu. “Sana ne yaptım ki, üç kez beni böyle dövdün?” diye sordu. Bundan sonra Rab Balam’ın gözlerini açtı. Balam yalın kılıcını yolunda duran Rab’bin meleğini gördü. Balam eğilip yüzüstü yere kapandı. Melek Balam’a, “Neden üç kez eşeğini dövdün? Eğer yoldan sapmasaydı, seni öldürür, onu sağ bırakırdım.” Balam günahını kabul etti. Melek, “İsrailliler için lazım sadece Allah’ın istediğini söyleyesin” ciddi ciddi Balamı uyardı.

İsraillilerin kalabalığını görülebilecek gibi yakın dağlarda Balam Kral Balak’la görüştü. Kral Balak kurban kesip Balam’dan bekledi ki İsraillileri için bela okusun. Ama Balam sadece bereketler söyleyebildi. Kral çok öfkelendi. Kral Balam’a, “Düşmanlarıma bela okuyasın diye seni çağırdım” dedi, “Onun yerine üç kez onları bereketledin. Haydi hemen evine dön! Sana hiç para vermeyeceğim. Rab seni para almaktan yoksun bıraktı.” Balak krala, “Rab ne derse onu söylerim sana önceden demedim mi?” diye karşılık verdi. Bunu krala söyledikten sonra Balak gene İsraillileri bereketledi.

Balam önceden İsraillilere lanet okumaya istemiş olsa da sonunda İsrailliler hakkında sadece bereket söyleyebildi. Kral Balak Allah’ı ve Allah’ın peygamberini İsraillilerden kurtulmak için kullanmaya çalıştı ama başaramadı. İnsanlar Allah’ı komanda ya da kontrol edemez. Biz belki bir şey elde etmeye çok isteyebiliriz ama iman edenler olarak önce Rab’den sormalıyız: O ne istiyor? Rab’bin istemediği şeyi almaya kalkarsak Kral Balak gibi sadece bela alacağız.