Gidyon’un babası Yoaş

Hakimler 6

İsrailliler gene Rab’bin gözünde kötü olanı yaptılar. Bunun için Rab İsraillileri Midyanlılar’ın eline teslim etti. Midyanlılar İsraillileri o kadar çok ezdi ki İsrailliler dağlara gidip saklandılar. Midyanlılar tarlalardan bütün yiyecek ne varsa her şeyi topladılar. Bunun için İsrailliler yiyecek bulamadılar. Hayatları çok zor oldu ve fakirlik içinde yaşadılar. Bu yüzden İsrailliler Rab’be dua ettiler.

Allah İsraillilere bir peygamber gönderdi. Peygamber onlara, “Sizi Mısır’dan çıkardım. Köle olduğunuz memleketten alıp bu topraklara getirdim. Size acı çektirenlerin elinden kurtardım. Ama siz benim sözümü dinlemediniz” dedi.

Ama yine de Rab İsraillilere acıdı. Rab’bin meleği Yoaş’ın oğlu Gidyon’a gitti. Melek Gidyon’a, “Ey büyük asker, Rab seninledir” dedi.

Gidyon, “Ey Efendim, eğer Rab bizimleyse bütün bunlar neden başımıza geldi?” diye karşılık verdi.

Rab Gidyon’un sorusuna cevap vermedi. Sadece Gidyon gidip İsraillileri Midyanlıların elinden kurtarması için buyruk verdi.

Gidyon meleğe, “Ey Efendim, ben İsrail’i nasıl kurtarabilirim?” diye karşılık verdi, “Ben çok zayıf ve gencim.”

Rab, “Ben seninle olacağım” dedi.

Aynı gece Rab Gidyon’a, “Babanın boğasını kurban olarak kes” dedi, “Babanın Baal ve Aşera putlarını yık. Kurbanı yıktığın o putların odunları üstünde  benim için yakacaksın.” Gidyon Rab’bin istediğini yaptı.

Sabah erkenden kalkan halk Baal ve Aşera putlarını yıkıldığını gördü ve çok kızdılar.  Bunu kim yaptığını araştırdılar. Sonunda Gidyon’un yaptığını öğrendiler.

Halk Yoaş’a gidip: “Oğlunu dışarı çıkar” dediler, “O ölmesi lazım. Çünkü putlarımızı yok etti.”

Yoaş çevresindeki öfkeli kalabalığa, “Baal’ı korumak size mi düştü?” dedi, “Siz mi onu kurtaracaksınız? Baal Allah ise göstersin, bırakın kendini o korusun. Yıkılan onun putudur!”

Halk Yoaş’ın sözlerini kabul etti. Ondan sonra Gidyon’a Yerubbaal adını verdiler. Bu adla herkese Yoaş’ın sözlerini hatırlattılar çünkü onların dilinde Yerubbaal “Baal kendini gösterip korusun” demektir.

Yoaş kurajlı ve düşünceli bir adamdı. Oğlu Allah’ın önünde doğru olanı yaptı ama halkın düşüncelerine göre kötü olanı yaptı. Öfkeli kalabalık Gidyon’u öldürecekti. Herhalde Yoaş’ı da dövecekti. Yoaş düşünmeseydi kalabalıkla savaşmaya kalkabilirdi. Ama çok kötü olan bu durumda Yoaş aklını kullandı. Kalabalığın gözlerini Gidyon’dan çekip Allah’a çevirdi. Bunu yapmakla kalabalığın kızgınlığını durdurdu. Aynı zaman Baal putuna tapınmak boş bir şey olduğunu göstermiş oldu.

Tabii ki babalar kızanlarını korumak ister. Kızanlarımız doğru olanı yaptıkları zaman bazı insanlar kızabilir. Böyle bir durumda biz ne yapalım? Öfkeli kişilerle çekişip öfkelerini arttıralım mı? Yoksa akıllı sözlerle onları öfkelenmekten vazgeçtirelim mi? Bir ata sözü var: ateşe karşı körükle gidilmez. Yoaş’tan öğrenelim: onun gibi öfke arttırmanın yerine akıllı sözlerle insanları Allah’ı düşündürelim.

Yorum bırakın