Musa Allah’ın şanını görüyor

Mısır’dan Çıkış 33-34

Musa Allah’ın çadırını İsraillilerin çadırlardan biraz uzakta koyuyordu. Musa Allah’ın çadırına giderken herkes çadırlarının kapılarında durup bakıyordu. Musa Allah’ın çadırına girdiği zaman Allah’ın bulutu kapının önüne inip duruyordu. İsrailliler Allah’ın bulutu Allah’ın çadırının kapısının önünde durduğunu görünce İsrailliler baş eğip Rab’be tapınıyordu.

Allah Musa’yla dost gibi konuşuyordu. Musa Rab’den istedi O’nun şanını görsün. Rab Musa’ya, “bütün iyiliğimi önünden geçireceğim ve adımı söyleyeceğim. Ama yüzüme doğrudan bakamazsın çünkü açık açık beni gören ölecek” dedi. “Bu kayada benim yanımda ayakta dur. Şanım geçtiği zaman seni kayanın yarık olduğu yerin içine saklayacağım. Elimle seni kaplayıp koruyacağım. Ben geçtikten sonra elimi kaldırıp arkamı göreceksin. Ama yüzümü göremeyeceksin.”

Musa Rab’be o kadar yakın oldu ki yüzü Allah’ın şanıyla parlıyordu. Musa’nın yüzü o kadar çok parlıyordu ki İsrailliler ona yaklaşmaya korkuyordu. Bunun için Musa yüzünü örttü (yüzüne bir peçe taktı). Musa Rab’bin önüne gittiği zaman yüzüne koyduğu örtüyü kaldırırdı.

Musa Rab’le o kadar çok zaman geçirirdi ki Rab’bin şanıyla parlıyordu. Bütün halk Musa’nın Rab’bin dostu olduğunu biliyordu. Bedeninde, sözlerinde, davranışlarında belliydi. Biz de Musa gibi Rab’bin dostluğunu arayalım. Rab’bimizle zaman geçirelim ki bedenimizde, sözlerimizde, davranışlarımızda Rab’bin şanı görünsün.

Yorum bırakın