Yusuf (3)

Yaratılış 39:19-40:23

Yusuf yanlış bir şey yapmadan hapishaneye atılmıştı. Umutsuz olmanın yerine Yusuf Rab’be güvenerek doğru olanı yapmaya devam etti. Rab onunla birlikteydi. Hapishanenin başı Yusuf’tan hoşnut kaldı. Bütün mapusçuların yönetimini ona verdi. Rab Yusuf’un yaptığı her işte onu başarılı yaptı.

Egipet’in (Mısır’ın) kralın şarapçısı (krala şarap verilmeden bu işten sorumlu olan önce bu adam şarabı tadıp sonra krala verirdi) bu şarapçı ve kralın fırıncısı kralı gücendirdiler. Kral ikisini hapishaneye attı. Bir gece ikisi birer rüya gördüler. Sabah olunca Yusuf yanlarına gitmişti onları çok sıkılmış bir halde gördü. “Niçin suratınız bu kadar üzgün bugün?” diye sordu. “Rüya gördük ama anlatabilecek kimse yok” dediler. Yusuf, “Allah anlatabilir değil mi? Bana anlatın” dedi.

Baş şarapçı böyle anlattı: “Bir asma gördüm. Üç çubuğu vardı. Tomurcuklar açar açmaz çiçeklendi, salkım salkım üzüm verdi. Kralın bardağı elimdeydi. Üzümleri alıp kralın bardağına sıktım. Sonra bardağı ona verdim.” Yusuf, “Bu şu anlama gelir” dedi, “Üç çubuk üç gün demektir. Üç gün içinde kral seni hapishaneden çıkaracak, yine eski işine döneceksin. Ama her şey yolunda giderse, lütfen beni hatırla. Bir iyilik yap. Krala benden söz et. Çıkar beni bu hapishaneden. Çünkü ben kendi memleketimden zorla kaçırıldım. Burada bu hapishaneye atılacak hiçbir şey yapmadım.”

Fırıncı bu sonu iyi olan açıklamayı duyunca, o da rüyasını Yusuf’a anlattı. “Başımın üstünde üç sepet beyaz ekmek vardı. En üstte sepetin içinde kralın için pişirilmiş çeşitli pastalar vardı. Kuşlar başımın üstündeki sepetten pastaları yiyorlardı.” Yusuf, “Üç sepet üç gün demektir. Üç gün içinde kral seni hapishaneden çıkarıp ağaca asacak. Kuşlar senin etini yiyecekler.”

Üç gün sonra Yusuf’un anlattığı gibi her şey yerine geldi. Fırıncı asılıp öldürüldü. Şarapçı eski görevine döndürüldü. Maalesef şarapçı Yusuf’u unuttu gitti. Yusuf hapishanede kaldı.

Yusuf çok zor günler yaşadı. Ama hep Rab’be güvendi. Hep doğru olanı yaptı. Başka kişilere Allah’ın işlerini anlatıp yardımcı oldu. Sıkıntı içinde yaşamış olsa bile Allah’ı suçlamadı, umutsuz olmadı. Rab olan Allah’ı ile daha yakın ilişki kurdu. Sıkıntı bizi ezecek gibi görünse bile Yusuf gibi Rab’be daha çok sarılalım.

Yorum bırakın